MEME ESTETİĞİNDE GÜNCEL YÖNTEMLER OP. DR. MEHMET SOLMAZ

MEME ESTETİĞİNDE GÜNCEL YÖNTEMLER 

OP. DR. MEHMET SOLMAZ
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Özel Gop Hastanesi

Meme Estetiğinde her geçen gün kullanılan teknoloji ve yaklaşım biçimleri hızla gelişmekte. Meme Estetiğine bakış açısıyla dikkat çeken
Op. Dr. Mehmet Solmaz ile bir araya geldik ve konuya dair yeni metodlar hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
 
Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

1989 yılında Mersin’de doğdum. İlköğretim ve lise eğitimimi Mersin’de tamamladım. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden (İngilizce) mezun oldum. Plastik Cerrahi ihtisasımı İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde (Çapa) tamamladım. Uzmanlık sonrası mecburi hizmetimi Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde tamamladım. Şu anda İstanbul’da Yeni Yüzyıl Üniversitesi Özel GOP Hastanesi’nde hastalarımı kabul etmekte ve ameliyatlarımı yapmaktayım. Meme estetiği kimler için uygundur? Meme estetiği genellikle meme boyutunu artırmak, şeklini düzeltmek veya meme görünümünü iyileştirmek isteyen bireyler için uygundur. Bu cerrahi işlem; meme büyütme, küçültme, dikleştirme veya yeniden şekillendirme gibi çeşitli meme estetik prosedürlerini içerebilir. Genellikle meme boyutundan veya şeklinden memnun olmayan, meme asimetrilerini gidermek isteyen veya meme görünümünde değişiklik yapmak isteyen kişiler meme estetiği prosedürlerinden faydalanabilirler. Tabii ki, bu kararlar her zaman kişisel tercihler ve kişinin mevcut sağlık durumu üzerine düşünülerek yapılmalıdır.

Meme küçültme ameliyatları nasıl uygulanmaktadır?

Meme küçültme ameliyatları, genellikle büyük ve ağır göğüsleri olan kişilerde estetik ve fonksiyonel iyileşme sağlamak için yapılır. Bu ameliyat sırasında meme hacmi küçültülerek, fazla cilt ve yağ dokusu çıkarılır. Beraberinde areola olarak isimlendirdiğimiz meme başı çevresindeki koyu renkli alan da yeni meme boyutuna uygun olacak şekilde biçimlendirilir. Ameliyat genel anestezi altında gerçekleştirilir ve cerrahi teknik hastanın göğüs yapısına ve isteklerine göre uyarlanır. Ameliyat sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişebilir ancak genellikle üç hafta içinde normal aktivitelere dönüş mümkün hale gelir.

Meme büyütme operasyonlarında nasıl bir yol izlemektesiniz?

Meme büyütme operasyonları, genellikle silikon implantların veya kişinin kendi yağ dokusunun kullanılmasıyla yapılır. Operasyon öncesinde detaylı bir danışma ve fiziksel muayene yapılır. Hastanın meme yapısı, vücut tipi ve istekleri değerlendirilir. Ameliyat sırasında genel anestezi altında cerrahi kesiler yapılır ve implantlar yerleştirilir veya yağ enjeksiyonu yapılır. Ameliyat sonrası dönemde dinlenme ve iyileşme süreci önemlidir; hastalar genellikle birkaç hafta içinde normal aktivitelere dönebilirler.

Meme estetiğinde uygulanan son teknikler nelerdir?

Meme estetiği alanında kullandığımız teknikler sürekli olarak gelişmektedir. Bazı modern teknikler şunları içermektedir:
1. Gelişmiş implant seçenekleri: Doğal görünüm ve hissiyat sağlamak için çeşitli şekil, boyut ve dolgunlukta implantlar kullanılıyor.
2. Yağ Enjeksiyonu: Hastanın kendi yağ dokusunun meme büyütme veya şekillendirme için kullanılması, doğal sonuçlar elde etmeyi sağlar. Bazen bu yağ dokusunu meme implantı uyguladığımız seansta özellikle meme iç ve üst kadranlarına enjekte ederek hibrit operasyonlar gerçekleştirmekteyiz.
3. Minimal İnvaziv Teknikler: Küçük kesiler ve endoskopi cihazları kullanılarak yapılan teknikler, iyileşme süresini kısaltır ve daha az iz bırakır. Ancak bu teknikleri her hastamıza uygulayamıyoruz; sadece uygun anatomik ve fiziksel koşullara sahip hastalarımızda tercih etmekteyiz.
4. 3D Görüntüleme ve Simülasyon: Meme estetiği öncesinde bilgisayar destekli 3D simülasyonlarla hastanın sonuçları daha iyi görmesi sağlanabilmektedir. Ameliyat sonrasındaki görünüm ile birebir aynı sonuçları vermesi mümkün olmayan bu simülasyon programlarının bazı hastalarımızın aklındaki soru işaretlerini gidermesi ameliyat öncesi süreçte hastalarımıza psikojik yönden rahatlama sağlamaktadır.
5. Kombine Prosedürler: Meme büyütme veya küçültme operasyonlarıyla birlikte meme şekillendirme veya kaldırma gibi prosedürlerin kombine edilmesi, daha kapsamlı sonuçlar sağlamaktadır. Bu teknikler, hastaların bireysel ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre uyarlanarak en iyi estetik ve fonksiyonel sonuçları elde etmeyi amaçlar.

Eğer hastanızda yeterli meme dokusu yoksa nasıl bir çözüm önermektesiniz?

Eğer hastamızda yeterli meme dokusu yoksa, meme büyütme için alternatif çözümler sunabiliyoruz: 1. Silikon İmplantlar: Bu implantlar, meme büyütme için en yaygın ve etkili çözümdür. İstenilen dolgunluk ve şekle göre implantlar seçilir ve cerrahi olarak meme dokusunun altına yerleştirilir.
2. Yağ Enjeksiyonu: Hastanın kendi yağ dokusu, vücudun başka bölgelerinden alınıp meme bölgesine enjekte edilebilir. Bu yöntem, doğal bir görünüm ve hissiyat sağlar.
3. Kombine Yaklaşımlar: Bazı durumlarda, silikon implantlarla birlikte yağ enjeksiyonu da kullanılabilir. Bu, daha dolgun ve doğal bir sonuç elde etmek için tercih edilebilir.
4. Doku Genişletici Materyaller: Nadir durumlarda, meme dokusunu genişletmek için geçici doku genişletici materyaller (expander) kullanılabilir. Bunlar, ameliyat öncesi dönemde meme dokusunu büyüterek implant yerleştirme işlemi için hazırlar. Her hastanın fiziksel ve anatomik durumu farklı olduğundan, en uygun çözüm hastanın ihtiyaçlarına ve cerrahın önerilerine göre belirlenir. Bu süreçte hastanın ameliyat öncesinde detaylı bir danışma ve değerlendirme sürecinden geçmesi önemlidir.

Meme Ameliyatlarında protezler hangi bölgelere konuluyor?

Meme ameliyatlarında kullanılan protezler genellikle üç farklı bölgeye yerleştirilebilir:
1. Subglandüler (Kas Üstü): Protez, göğüs kasının üzerinde ve meme dokusunun altında kalacak şekilde yerleştirilir. Bu yöntemde iyileşme süreci genellikle daha hızlı olabilir ancak meme üst kadranlarında doku eksikliği belirgin olan hastalarımızda implantın kenarları dışardan farkedilebilir. Bu nedenle ameliyat öncesi detaylı bir muayene gerekmektedir.
 2. Submusküler (Kas Altı): Protez, göğüs kasının altına yerleştirilir. Bu yöntemde implantın doğal bir şekilde göğüs kasının altında yer alması sağlanır ve uzun vadede daha doğal bir görünüm sağlayabilir. Ancak iyileşme süreci biraz daha uzun olabilir.
3. Dual Plan (İki Katmanlı): Bu yöntemde kabaca protezin üst yarısı göğüs kasının altında, alt yarısı ise meme dokusunun altında olacak şekilde işlem gerçekleştirilir. Bu teknik, bazı durumlarda daha doğal ve uzun soluklu sonuçlar ortaya çıkarır. Kendi pratiğimde en fazla tercih ettiğim yöntem dual plan tekniğidir.
 4. Subfasyal: Meme protezi göğüs kasının hemen üzerinde yer alan kalın bir zar yapısına sahip olan; ancak göğüs kasına oranla çok daha ince olan fasya ismi verilen dokunun altına ve göğüs kasının üzerine yerleştirilir. Son yıllarda sıkça kullanılmaya başlanan bu tekniğin yağ enjeksiyonu ile kombine edildiğinde olumlu sonuçlar verdiğini görmekteyiz.
 
Sonuçtan memnun olunmadığı takdirde revizyon yapılabiliyor mu?

Evet, meme estetiği operasyonları sonrasında eğer hastanın sonuçtan memnun kalmadığı durumlar oluşursa revizyon operasyonları yapılabilir. Revizyon ameliyatları, ilk operasyon sonrası geçen zamanın ardından ve dokuların iyileşmesinin tamamlanmasının ardından gerçekleştirilir. Bu ameliyatlar genellikle implant değişimi, implant yerleşiminde değişiklik veya meme şekillendirme gibi düzeltici prosedürleri içerebilir. Bu süreçte önemli olan, hasta ve cerrahın birlikte doğru sonuca ulaşabilmek için iletişim halinde olmaları ve beklentileri detaylı bir şekilde tartışmalarıdır.

Silikon protezlerde en çok hangi teknoloji tercih ediliyor? Neden?
 
Silikon protez teknolojilerinde günümüzde meme estetiği alanında en çok tercih edilenler şunlardır:
1. Yüksek Kohezyonlu Silikon İmplantlar: Bu implantlar, içerisindeki silikon jelin daha yoğun olması ve mevcut şekli koruyan bir yapıya sahip olmaları özellikleri ile bilinir. Bu yapıları sayesinde doğal bir hissiyat ve uzun süreli estetik sonuçlar sağlar.
2. Düzgün Yüzeyli ve Pürüzlü (Textured) Yüzeyli İmplantlar: İmplantın dış yüzeyi, düzgün veya hafif pürüzlü olarak tasarlanabilir. Pürüzlü yüzeyler, implantın yerleştirildiği dokularla daha iyi birleşmeyi sağlayarak kayma riskini azaltabilir.
3. İki Katmanlı Kaplama Teknolojisi: Bazı implantlarda, implant yüzeyi üzerinde bulunan katmanlar arasında farklı yapılar kullanılır. Bu teknoloji, implantın vücut dokularıyla uyumunu ve uzun ömürlülük performansını artırabilir. Bu teknolojik özellikler, implantların doğal görünüm ve hissiyat sağlaması, uzun süre dayanıklılık göstermesi ve olası komplikasyon risklerini azaltması açısından tercih edilir. Ancak tercih edilen teknoloji, hastanın ihtiyaçlarına, cerrahın tecrübesine ve hastanın vücut yapısına göre değişebilir. Bu nedenle her hasta için en uygun implant seçimi, detaylı bir danışma sürecinden sonra belirlenir.

Ameliyat ve iyileşme süreci ne kadar sürüyor? Nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

Meme ameliyatı ve iyileşme süreci, işlem türüne ve hastanın bireysel durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle süreç şu şekildedir:
*Ameliyat Süreci:*
 1. Ameliyat Süresi: Meme estetiği ameliyatları genellikle 1-3 saat arasında sürer.
 2. Anestezi: Ameliyat, genel anestezi altında gerçekleştirilir.
3. Hastanede Kalış: Hastalar genellikle ameliyattan sonra bir gece hastanede kalır ve ertesi gün taburcu edilir.

*İyileşme Süreci:*

1. İlk hafta: İlk birkaç gün hafif ağrı ve rahatsızlık olabilir. Bu dönemde cerrahın önerdiği ağrı kesiciler kullanılır. Genellikle eriyen dikiş kullanıldığı için dikiş alma işlemine gerek kalmaz.
2. İlk ay: Şişlik ve morluklar yavaş yavaş azalır. Hasta genellikle bir hafta içinde günlük aktivitelerine dönebilir, ancak ağır kaldırma ve yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınmalıdır.
3. İlk 6 hafta: Hastalar, cerrahın önerdiği özel destek sütyenini düzenli olarak kullanmalıdır. Bu sütyen, iyileşmeyi destekler ve implantların doğru pozisyonda kalmasını sağlar.
4. 3-6 ay: İyileşme süreci boyunca meme şekli ve boyutu yavaş yavaş oturur. Sonuçların tam olarak görülmesi birkaç ay sürebilir.

*Dikkat Edilmesi Gerekenler:*

1. Cerrahın talimatları: Ameliyat sonrası verilen tüm talimatlara dikkatle uyulmalıdır.
2. Hijyen: Ameliyat bölgesinin temiz ve kuru tutulması önemlidir. Enfeksiyon riskine karşı dikkat edilmelidir.
3. Aktiviteler: İlk birkaç hafta boyunca ağır kaldırmaktan ve yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır.
4. Takip randevuları: Cerrahın belirlediği takip randevularına düzenli olarak gidilmelidir.
5. Sağlıklı yaşam tarzı: Sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve sigara içmemek iyileşme sürecini olumlu yönde etkiler. Her hastanın iyileşme süreci farklı olabileceğinden, cerrahın kişiye özgü önerilerine ve uyarılarına dikkat edilmesi önemlidir.