Estetik Dergisi

ANTİDEPRESANLARI DOĞRU TANIMAK - Doç. Dr. Murat BEYAZYÜZ

ANTİDEPRESANLARI DOĞRU TANIMAK - Doç. Dr. Murat BEYAZYÜZ

Günümüzde hastalarımızı tedavi ederken bir takım belirtileri, başka bir takım yan etkiler pahasına düzeltmeyi değil, hastanın konforunu en iyi düzeye getirmeyi, uyku, iştah, cinsellik, enerjik olma gibi bedensel işlevlerini de korumayı ve hatta daha iyi hale getirmeyi amaçlıyoruz.

Günümüzde antidepresanlar en çok kullanılan ilaçlar arasında yer alıyor. “Antidepresan” kelimesi nedeniyle bu ilaçların sadece depresyon tedavisinde kullanıldığı gibi bir yanlış algıyla sık karşılaşıyoruz. Bu ilaçlar depresyon haricinde panik bozukluğu gibi kaygı bozukluklarının, takıntı hastalığı diye bilinen obsesif kompulsif bozuklukların, bazı fobilerin ve bir takım başka hastalıkların da tedavisinde kullanılıyor. Öncelikle bunu belirtelim. Antidepresan kullanan herkes depresyon hastası değildir.

Antidepresanlar gereksiz yere mi kullanılıyor?

Antidepresanların toplumda gereğinden fazla kullanıldığı sık gündeme gelen bir konu... Bu iddianın haklılık payı da var.
Bir hastalığı olmadığı halde antidepresan kullananlarla sık karşılaşıyoruz. Bunun nedenine dair tahmin yürütenlerin aklına hemen doktorları sorumlu tutmak geliyor. Gereksiz antidepresan kullanımında doktorların yanlış değerlendirmeleri elbette olabilir, fakat şunu da gözden kaçırmamak gerekiyor. Bazı insanlar, hayatın doğal akışı içinde yaşadıkları her tür olumsuz duygunun bir ilaçla giderilebileceğini düşünüyor. Halbuki pek çok olumsuz duygumuz normal bir hayatın parçasıdır. Bir sınava gireceğimizde kaygılanmak, bir yakınımızı kaybettiğimizde üzülmek, bir tartışma sırasında öfkelenmek insan olmamızın bir sonucudur. Ne zamanki bu duygularımız ya da düşüncelerimiz yaşadığımız olay veya durumlarla orantısız bir hal alır, alışılmıştan daha uzun sürer ve gündelik hayatımızdaki işlerimizi yapmamızı belirgin olarak engeller, işte o zaman bir rahatsızlıktan bahsedebiliriz. Bazılarımız, normal kabul edebileceğimiz duygularla baş etmek yerine bu duyguları yaşamaktan kaçınmak için ilaçlardan medet umuyor. İşte böyle durumlarda antidepresanların gereksiz kullanımı söz konusu olabiliyor.

Kişiye özel antidepresan

Bugün ilaç piyasasında pek çok farklı antidepresan mevcut. Bunların birbirinden farkı nedir? Aslında antidepresanların etki gücü açısından birbirinden pek bir farkı yok diyebiliriz. O halde kimin hangi antidepresanı kullanacağı neye göre seçiliyor gibi bir soru akla gelebilir. Bu seçimi belirlemesi gereken etkenler ilacı kullanacak kişinin özellikleri ve o kişinin yaşadığı rahatsızlıkta görülen belirtilerdir diyebiliriz. Antidepresanların, ruhsal rahatsızlıklardaki genel etki gücü aşağı yukarı aynı olsa da bazı belirtilere etki etme açısından ve bazı yan etkiler açısından farklı oldukları noktalar da vardır. İlaç seçiminde öncelikle hastada gördüğümüz belirtileri göz önünde bulunduruyoruz.

Mesela depresyon rahatsızlığında bazı hastalarda uykusuzluk görülürken bazılarında aşırı uyuma görülebilir. Bu parametreyi göz önünde bulundurduğumuzda uykusuzluk şikâyeti olan bir hastaya uyku veren veya uykuyu düzenleyici etkisi olan bir ilaç veriyoruz. Hastada aşırı uyuma belirtisi varsa uyku verici etkisi olmayan bir ilacı seçeriz. Aynı şekilde dikkat, konsantrasyon sorunlarının olup olmaması, iştahtaki değişiklikler, kaygı ve huzursuzluk gibi belirtilerin varlığı veya yokluğu da ilaç seçimimizi belirler. Hastanın diğer özellikleri de ilaç tercihinde dikkate alınır. Örneğin kilolu olan bir hastaya iştah açacak bir ilaç vermeyiz veya bir makine kullanmak gibi dikkat gerektiren bir işte çalışan bir hastaya dikkatini ve konsantrasyonunu azaltacak bir ilacı vermekten kaçınırız.

Bugün elimizde pek çok farklı antidepresanın olması bu ilaçların kullanıldığı rahatsızlıklarda tedaviyi “kişiye özel” hale getirmemize imkân sağlıyor. Nasıl ki her yiyecek
her insanın hoşuna gitmiyorsa her antidepresan da her hastayı memnun etmeyebilir. Bazı insanlarda ilaçların bazı yan etkileri daha fazla görülebilir. Bir insanın rahatlıkla kullandığı bir antidepresan bir başka kişide oldukça rahatsız edici yan etkiler ortaya çıkarabilir. Mesela bazı hastalarda ilaçların bir takım cinsel yan etkilerinin daha fazla olduğunu görebiliriz. Bir hastalığı tedavi ederken kişinin hayatındaki başka işlevlerin etkilenmesini arzu etmeyiz. Böyle durumlarda hastada gördüğümüz yan etkileri dikkate alarak ilaç ayarlamaları yapabiliriz.

Antidepresanlar sersemleştiriyor mu?

Antidepresanlarla ilgili önyargılardan biri de bu ilaçların insanı sersemleştirdiği veya donuklaştırdığıdır. Bu önyargının nedeni yaklaşık kırk yıl öncesine kadar elimizde olan antidepresanların böyle etkilerinin gerçekten de var olmasıdır. Eski kuşak antidepresanlar diyebileceğimiz ilaçların uyku verici, sersemleştirici etkileri fazlaydı. Günümüzde bu antidepresanlar artık çok daha az kullanılıyor. Yeni antidepresanların ise bu türden yan etkileri olmuyor. Artık büyük sıklıkla bu yeni kuşak antidepresanları kullanıyoruz ve hastalarımızda eski ilaçların neden olabildiği etkileri görmüyoruz. Her şey değişiyor ve gelişiyorken antidepresan ilaçlar da gelişti ve artık tedavi hedeflerimiz sadece hastalığın birkaç belirtisini gidermenin ötesine taşındı. Günümüzde hastalarımızı tedavi ederken birtakım belirtileri, başka bir takım yan etkiler pahasına düzeltmeyi değil, hastanın konforunu en iyi düzeye getirmeyi, uyku, iştah, cinsellik, enerjik olma gibi bedensel işlevlerini de korumayı ve hatta daha iyi hale getirmeyi amaçlıyoruz.

Doğru antidepresan seçimi...

Doğru antidepresan seçimi her ne kadar hekimin işi gibi görünse de bu süreçte bütün sorumluluğu hekime de yıkmamak gerekiyor. Hastaların ilaçlarla ilgili kaygılarını, önyargılarını ve beklentilerini hekimle paylaşmaları, herhangi bir yan etki yaşayınca ilacı bırakmadan önce bu yan etki konusunda hekimlerine danışmaları, kendi kendilerine bir antidepresan kullanmaya başlamamaları, özetle uygun ilacı belirleme konusunda hekimle iş birliği içinde olmaları hastaya düşen sorumluluklardır. Tedavinin kişiye özel hale getirilmesi için kişinin de tedavi sürecinde aktif bir rolü benimsemesi şarttır. Ruhsal rahatsızlıkların dünyanın her yerinde önde gelen bir yeti yitimi nedeni olduğu ve bu rahatsızlıkların önemli bir kısmının tedavisinde de antidepresanların kullanıldığı altı çizilmesi gereken bir bilgidir ve günümüzde pek çok farklı antidepresanın elimizin altında olması da insanlık için büyük bir imkân ve fırsattır.

01/02/2021
Paylaş: