Estetik Dergisi

VAJİNİSMUS ve ÇİFT TERAPİSİ Dr. Gülşah Meral Özgür

VAJİNİSMUS ve ÇİFT TERAPİSİ Dr. Gülşah Meral Özgür

1. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Psikiyatri alanında uzmanlaşmaya neden ve nasıl karar verdiniz?

Ben Dr. Gülşah MERAL ÖZGÜR. Lise yıllarımda doktor olmaya karar verdim, 2001’de GATA’yı kazanarak bu hayalimi gerçekleştirmiş oldum. Psikiyatri branşını ise ilk görev yerim olan Hakkari’de çalışırken seçmeye karar verdim. Öyle zor bir coğrafyada çalışırken insanlara yaklaşımımla destek olabildiğimi gördüm, en büyük motivasyonum bu oldu ve branşımı çok seviyorum.

2. Ne kadar zamandır çift ve aile terapisi alanında çalışmaktasınız?

Çift ve aile terapisi alanına olan ilgim asistanlığımda başladı ve bu motivasyonla EFTA-TIC (European Family Therapy Association – Training Institute Chamber) – Avrupa Aile Terapisi Derneği Eğitim Birimi tarafından onaylı 500 saatlik, beş yıl süren çift-aile terapisi eğitimini 2015 yılında tamamladım ve o zamandan bu yana zevkle çalışıyorum.

3. Özellikle ülkemizde çiftlerin cinsel sorunlarına yönelik farkındalıkları sizce hangi seviyede?

Ülkemizde cinsellik hep yasaklı-konuşulması sakıncalı bir alan olduğu için, insanlar ne büyüdükleri ailede, ne de hayatlarında bir cinsel partneri olduğunda cinsellik üzerine çok konuşmuyorlar ve cinsel işlev sorunu olduğunda da genelde herhangi bir sorun yokmuş gibi hayatlarına devam etmeyi tercih ediyorlar. Dolayısıyla çiftlerin cinsel farkındalık düzeylerinin çok da iyi olduğunu söyleyemeyeceğim.

4. Eğitim seviyesine göre cinsel farkındalık düzeyi değişmekte mi sizce?

Eğitim seviyesine göre cinsellik ile ilgili farkındalık düzeyinin değiştiğini söyleyebiliriz. Cinsel işlev sorunlarının dağılımının da değişkenlik göstermesi kaçınılmaz. Örneğin, vajinismusun ülkemizde ve diğer geleneksel kültürlerde batılı ülkelere göre daha yaygın olduğu bilinmektedir. Ayrıca, eğitim seviyesi arttıkça cinselliğe haz duygusunun eşlik etmesi farkındalığı da artıyor diyebiliriz.

5. Kadın ve erkeğin cinsel sorunlara yaklaşımı konusunda farklılıklar var mı?

Türk toplumunda aileler cinsel terapide en çok hangi başlıklarda destek almaya ihtiyaç duyuyor? Özellikle bizim toplumumuzda öne çıkan bir istatistiki veriden bahsedilebilir mi?

Dünyanın farklı bölgeleri ve kültürlerinde yapılan araştırmalar cinsel sorunlara genel olarak sık rastlandığını ortaya koymaktadır. Yapılan çok sayıda çalışmanın değerlendirilmesinde yaklaşık olarak her üç kişiden birinin cinsel yaşamının herhangi bir döneminde en az bir cinsel işlev bozukluğu yaşadığı belirtilmektedir.

Türkiye gibi muhafazakar ülkelerde cinselliğin yasaklı bir konu olması, temel cinsel eğitimin olmaması, cinselliğin bir tabu olarak algılanması ve bekaretin önemsenmesi gibi etkenler kadınlarda vajinismusun ve cinsel istek bozukluklarının, erkeklerde ise cinsel istek ve boşalma bozukluklarının daha yüksek oranlarda rastlanmasına neden olmaktadır. Yine cinsel deneyimin yetersiz olduğu toplumsal kesimde ya da gençlerde, erkeklerde erken boşalma, kadınlarda ise çeşitli orgazm güçlüklerinin daha sık rastlandığı gözlenmektedir. Ülkemizdeki cinsel tedavi merkezlerine başvurularda genç erişkinlik dönemi başı çekmektedir.

Türkiye’de cinsel tedavi merkezlerine vajinismus nedeniyle başvuran hastaların oranı % 62.2-75.9 arasındadır. Batılı ülkelerde ise vajinismusun görülme sıklığı % 1-6’dır. Ülkemizdeki cinsel sorunları saptamak amacıyla yapılan toplumsal bir taramada, %54 kadının ilk birleşme denemesinde korku, acı hissi ve kaçınma davranışı tanımladıkları ve cinsel birleşmenin gerçekleşmediği saptanmış, bu kadınların % 17’sinin halen birleşemediği ya da birleşmede sorunlar tanımladığı tespit edilmiştir.

6. Vajinismus tanısı ve tedavisiyle ilgili bilgi alabilir miyiz?

Vajinismus tanısı ayrıntılı öykü ve ruhsal değerlendirme sonrasında konur, sanılanın aksine kadın doğum muayenesi gerektirmez. Cinsel terapi konusunda uzman bir ruh sağlığı profesyonelinin tanı koyması yeterlidir.

Vajinismus, vajinaya giriş denendiğinde, vajinanın dışa yakın kısmını çevreleyen kaslarda yineleyici ve sürekli biçimde istemsiz kasılmaların olması olarak tanımlanır. Kasılmalara; girişe ilişkin korkular, kaygılar eşlik eder. Çoğu zaman cinsel birleşmeyi olanaksız kılan bu kasılmayı kadın kendisi yapmaz, tamamen onun kontrolü dışındadır. Bunlara, bedenin çeşitli bölgelerinde, hatta tüm bedende kasılmalar, bacakların kapanması, titreme, çarpıntı, terleme, bulantı, kusma, fenalık hissi ve ağlama eşlik edebilir. Vajinadaki kasılma çoğu kadında cinsel birleşmeye izin vermez. Daha az sayıda olguda ise zorlamayla giriş olabilir ancak birleşmeler ağrılı ve acılı olarak sürer gider. Tedavide sadece “cinsel terapi” yeterli olmaktadır.

7. Vajinismus fizyolojik mi yoksa psikolojik kaynaklı bir sorun mudur?

Vajinismus tamamen psikolojik temelli, kadının cinsel birleşmeye dair korku, kaygı, yanlış inanışlarından kaynaklanan ve istemsiz bir şekilde ortaya çıkan bir durumdur. Cinsel terapi yaklaşımı ile olgular, istisnai durumlar dışında tamamen düzelmektedir.

8. Nasıl bir tedavi süreci izlemektesiniz? Uyguladığınız özel bir yöntem var mıdır?

Vajinismusun bugün için bilimsel olarak başarısı kanıtlanmış tek tedavi yolu cinsel terapidir. Vajinismusun, cinsel tedaviye en iyi ve en kısa sürede yanıt veren cinsel işlev bozukluğu olduğunu söyleyebiliriz. Vajinismusta uygun cinsel terapiyle yüzde yüze yakın düzelme olur.

Cinsel terapi çoğunlukla çift görüşmesi şeklinde sürdürülür. Önce kapsamlı cinsel yaşam öyküsü alınır, çiftin zorlukları değerlendirilir, kaygıları araştırılır. İlk seanslarda yapılan gecikmiş bir cinsel eğitimdir. Çiftin cinsel sağlıkla ilgili bilgilendirilmesi, yanlış inanışların düzeltilmesi, cinsel organlar ve cinsel fizyolojiyle ilgili doğruların aktarılması hedeflenir. Sonrasında egzersizlerle kademeli olarak kasılmanın ve girişle ilgili korkuların üzerine gidilir.

9. Vajinismus tedavisi zorlu bir süreç midir? Tedavi için belli bir süre verebilir misiniz?

Tedaviyi zorlaştıran unsurlar nelerdir?

Tedavi, ortalama iki-üç ay sürer, daha dirençli vakalarda bu süre 4-6 aya çıkabilir. Bir-iki görüşme ve danışmanlıkla düzelen hafif olgular olduğu gibi uzun süreli tedavi gerektiren zor vakalar da olabilir. Psikiyatrik hastalık, depresyon, kaygı bozukluğu, erkekte ek cinsel sorunlar olması tedaviyi zorlaştırır. Çift terapisi dışında bazı vakalarda bireysel görüşmeler ya da grup terapileri uygulanabilir.

10. Vajinismus tedavisinde partner’ın da tedavi sürecine dahil olması başarı sonucunu etkilemekte mi?

Vajinismus tanısı, sadece kadının değil çiftin tanısı olduğu için partnerin dahil olmadığı bir cinsel terapi düşünülemez. Bazı vakalarda, partner terapi sürecine “bende bir sorun yok” diyerek dahil olmak istemese de yeterli bilgilendirme ve sürecin anlatılması ile o da tedavi sürecine müdahil olmaktadır.

11. Son olarak eklemek istedikleriniz?

Cinsellik yaşam boyu devam etmesi gereken, çiftleri birbirine bağlayan, çok keyifli bir eylemdir ve öncelikle kendini tanımakla başlar. Ancak kendisini seven, sayan ve güvenen bir insan karşısındakine de olumlu duygularla yönelebilir. Doyumlu bir cinsellik için, kişinin kendi bedenini tanıması da önemlidir. Bireyin, cinsel haz noktalarını fark etmesi ve bunu cinsel eşiyle paylaşmaktan kaçınmaması daha doyumlu bir cinsel ilişki yaşanmasını sağlayacaktır.

Eğer kişiler cinselliklerinde bir şeylerin eksik olduğunu düşünüyorlarsa, çekinmeden konusunda uzman bir cinsel terapiste başvurmalarını ve kendilerini böyle haz veren bir eylemden mahrum bırakmamalarını tavsiye ederim.

01/10/2020
Paylaş: