Estetik Dergisi

DİŞ BEYAZLATMA (Bleeching) - Doç. Dr. Zeynep Fatma Zor

DİŞ BEYAZLATMA (Bleeching) - Doç. Dr. Zeynep Fatma Zor
Güzel bir gülüş için bembeyaz ve inci gibi dişler herkesin hayali. Ancak genetik sebeplerle veya zaman içinde yeme-içme alışkanlıkları, hijyen eksikliği, kullanılan ilaçlar vs. nedeniyle dişlerde sararmalar meydana gelebilmektedir. Dişlerin beyazlatılabilmesi için yapılan işlemlere beyazlatma (bleeching) denmektedir. Klinik pratiğinde hastaların en fazla merak ettiği bu konu ile ilgili sorulara cevap vermeye çalıştım.
 
-Dişlerimiz neden sararır ve lekelenir?
Dişlerin sararmasının pek çok nedeni vardır. Kalıtımsal veya doğumsal nedenlerle olduğu gibi zaman içinde de hijyen alışkanlıklarına, yeme-içme alışkanlıklarına, sigara kullanımına, bazı ilaçların kullanımına bağlı olarak dişlerdeki sararmalar ve renklenmeler artar. Herkesin bildiği gibi sigara alışkanlığı veya çay, kahve, şarap gibi renkli içeceklerin sıkça tüketilmesi dişlerde sararmalara ve renklenmelere yol açar. Bu alışkanlıklara sahip olup diş fırçalama alışkanlığının da eksik ya da yetersiz olması dişlerdeki renklenmeleri artırır. Bununla beraber kullanılan bazı antibiyotikler, demir içeren preparatlar vs. de dişlerde lekelenmelere sebep olan etkenlerdir. Ancak burada en önemli detay diş fırçalama alışkanlığının olmamasıdır.
 
-Sararan veya lekelenen dişler eski rengine nasıl döner?
Öncelikle şunu söylemekte yarar var, düzenli ve sık fırçalamaya rağmen dişler istenilen beyazlıkta olmayabilir. Hastalar sıklıkla dişlerini fırçaladıklarını ancak beyazlamadığını söylerler bize. Her dişin kendi genetik bir rengi vardır. Düzenli ve sık fırçalama elbette gereklidir ancak sadece fırçalama dişlerde istenilen beyazlığa ulaşmak için yeterli değildir. Klinik ortamında yapılacak bazı dental işlemler ile dişlerdeki lekelenmeler giderilebilir, beyazlatma (bleeching) işlemleri ile dişin rengi birkaç ton açılarak daha beyaz dişler elde edilebilir.
 
-Herkese beyazlatma işlemi yapılabilir mi?
Hastanın beyazlatma işlemine uygun olup olmadığı hekimin muayenesi ve hastanın kararıyla verilir. Özellikle dişini sıkan, dişlerine travma almış ve dolayısıyla mine çatlağının fazla olduğu hastalarda işlem sonrası hassasiyet görülme olasılığı yüksektir. Bu durum hastaya açıklanmalı, hassasiyet giderici ajanlarla işlem desteklenmeli, beyazlatma işlemi çok daha kontrollü ve düşük peroksit içeren ajanlarla yapılmalıdır. Bununla beraber renklenmeye sebep olacak alışkanlıkları fazla olan hastalar için de işlem sonrası kooperasyon çok önemlidir. Örneğin aşırı derecede sigara içen bir hastanın işlem sonrası en azından bir süre sigara içmemesi şarttır. Hasta bunu yapamazsa erken dönemde tekrar renklenme olacaktır. Dolayısıyla hasta uyumu ve alışkanlıkları başarı için oldukça önemlidir.
 
-Beyazlatma (bleeching) nedir?
Dişlerin renklerinin 2-3 ton açılması işlemlerine diş beyazlatma (dental bleeching) denmektedir. Beyazlatma işlemleri klinik ortamında yapılan ‘’Office bleeching’’ denilen işlemler ile evde yapılan ‘’home bleeching’’ işlemler olarak 2 çeşittir. Klinik ortamında yapılan beyazlatma işlemleri de tüm dişlere uygulanabildiği gibi kanal tedavisi görmüş ve canlılığını  yitirmiş bu nedenle renk değişikliğine uğramış dişlere de uygulanabilir. Bazen hastalar ağızlarındaki bazı dişlerin renginin değiştiğini, grileştiğini söyleyerek başvururlar bize. Diş canlılığını kaybettiğinde (devital olduğunda) nekroz olur, o dişe kanal tedavisi yapıldıktan sonra ‘’introaoral bleeching’’ denilen daha farklı bir prosedürle rengi açılabilir. 
 
-Beyazlatma işlemleri nasıl yapılır? Pek çok diş tedavisi hastalar için fobi oluşturuyor, zor ve ağrılı bir işlem midir?
Öncelikle hangi beyazlatma prosedürü uygulanırsa uygulansın ilk yapılması gereken hastaya diş taşı temizliği yapılmasıdır. Hatta lekelenme varsa politür de yapılarak dişin üzerindeki lekelenmelerinde temizlenmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde temiz bir diş eti ve diş üzerine beyazlatma işlemleri uygulandığında daha etkili sonuçlar alınmaktadır. Klinik ortamında yapılan beyazlatma işlemleri peroksit oranı yüksek beyazlatma ajanları ile yapılır. Bu ajanların kontrollü bir şekilde uygulanması gerekmektedir. İşlem öncesi hastanın fotoğraflarının çekilmesi, o anki diş renginin tespiti önemlidir. İşlem öncesi hastanın diş etlerinin korunması için dişetleri koruyucu bariyer işlemi uygulanır. Sonrasında da dişlerin üzerine beyazlatma ajanları sürülür. Kullanılan beyazlatma ajanının kullanma prospektüsüne uygun olarak beyazlatma işlemi yapılır. Dişin renginin açılma durumuna göre 7-10 gün aralıklarla 2-3 seans daha beyazlatma işlemi yapılabilir. Dişin son renginin de fotoğrafının çekilmesi işlem öncesi ve sonrası değerlendirme için önemlidir.
 
-Evde beyazlatma işlemleri nasıl yapılır?
Evde yapılan beyazlatma işlemleri genellikle klinikte yapılan beyazlatma işlemini takiben beyazlığın korunması ve daha uzun ve etkili bir beyazlık için önerilir. Bununla beraber dişlerdeki düşük dereceli renk değişikliklerinde, ev ortamında yavaş ve kontrollü olarak beyazlatmanın sağlanması için de yapılır. Çünkü ev tipi beyazlatma ajanlarının içindeki peroksit oranı daha düşüktür.  Evde beyazlatma için öncelikle hastaların üst ve alt çenesinden ölçüler alınarak şeffaf plaklar yapılır. Bu plaklar hastaya verilir ve hasta hekimin önerileri doğrultusunda bu şeffaf plakların içine beyazlatma ajanlarını uygular. Burada önemli olan beyazlatma ajanını hekimin önerdiği doz ve sürede kullanmak, beyazlatma ajanlarını diş etine doğru taşırmamaktır. Aksi halde diş etleri ve dişlerde hassasiyetler meydana gelebilmektedir.
 
-Beyazlatma işlemleri sonucunda hastalara verilen tavsiyeler nelerdir?
Hastalara beyazlatma işlemleri sonrası sigara içmemesi; çay, kahve, şarap ve meyve suyu gibi renkli gıdalardan uzak durması önerilir. Bununla beraber hasta düzenli fırçalama yapmaya da devam etmelidir. Beyazlatma sonrası dişin üzerindeki dental tübüller açılır, bu tarz renklenmeye sebep olabilecek alışkanlıklara devam etmek erken dönemde tekrar renk değişikliğine sebep olur. O yüzden yapılan beyazlatma işlemlerinin uzun süreli etkisinin korunması için hastaların bu ayrıntıya özellikle dikkat etmesi gerekmektedir. Ayrıca beyazlatma ajanlarının içindeki peroksit, dişlerde erken dönemde hassasiyet oluşturabilir. Genellikle bu hassasiyetler geçicidir ve hassasiyet giderici macunlar veya flor uygulamaları önerilerek birkaç güne ortadan kalkmaktadır.
 
-Beyazlatma işlemlerinin etkisi ne kadar devam eder?
Beyazlatma yapıldıktan sonra beyazlatmanın korunması kişiden kişiye ve beslenme ve hijyen alışkanlıklarına bağlı olarak değişir. Sigara içmeyen, renkli gıdalardan ve içeceklerden uzak duran ve düzenli fırçalayan hastalarda 2-3 yıl yeni bir seansa gerek duymadan dişlerinin beyazlığını koruyabilirler. Ancak bunlara dikkat etmeyen hastalarda birkaç aya dişlerde tekrar renk değişiklikleri görülebilir. Bu tarz durumlarda hastaların düzenli kontrolü, gerekirse ek seansların yapılması veya ev tipi beyazlatma ajanları ile destek tedavilerin yapılması kullanım süresini uzatır.
 
-Bir kadın hekim olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla neler söylemek istersiniz?
Maksillofasiyal cerrahi yapan bir kadın doktor olarak erkek egemen bir alanda çalıştığımızı söyleyebilirim. Cerrahi branşlar oldukça zor ve yorucudur; çalışma saatleri, ameliyatlar, uzun nöbetler sebebiyle genelde erkekler için düşünülse de son yıllarda kadın cerrahların sayısında da ciddi anlamda artış söz konusu. Kendi branşım için şunu söyleyebilirim, şu an neredeyse kadın-erkek cerrah sayısı birbirine eşitlenmiş durumda. Çok başarılı kadın cerrahlarımız var ve oldukça zor ve komplike operasyonları ve tedavileri başarıyla gerçekleştirebiliyorlar. Ben kadınların artık her sektörde ve branşta erkeklerle beraber uyumlu ve başarılı bir şekilde var olmaya başladığını görüyorum ve bu da bizleri toplum içindeki yerimiz açısından oldukça motive ediyor.

Özgeçmiş
 Dr. Zeynep Fatma Zor, Ankara’da Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra aynı fakültenin Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda doktora ve uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. Halen Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi AD’nda öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. 2007 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde ‘Michigan University, Faculty of Medicine, Department of Oral and Maxillofacial Surgery’ da, 2009 yılında da İngiltere’de ‘Cardiff University, Faculty of Dentistry, Department of Oral and Maxillofacial Surgery’ bilimsel çalışmalar ve klinik gözlemler yapmak amacıyla bulunmuştur. VESTA Akademi ile Knightsbridge Academy of London’ın ortak düzenlediği botoks-dolgu kursuna katılmış ve sertifikasyon sonrası diş hekimliğinde botoks uygulamaları ile ilgili çalışmalar yapmıştır. Nobel Biocare firmasının Bahçeşehir Üniversitesi ile düzenlediği ve kadavralar üzerinde gerçekleşen Zigoma İmplant ve All-on-Four kursları ile yine JD Dental İmplant firmasının İstanbul’da düzenlediği All-on-Four kurslarına katılıp zigoma implantları ve dental implantlarda all-on-four sistemleri üzerine sertifikasyon almıştır. Ayrıca İsviçre’nin Zürih ve Basel kentlerinde Straumann (ITI) implantlarının düzenlediği teorik ve pratik eğitimleri içeren kursa da katılmış ve implant tedavisinde kemik ve dişeti cerrahisinden protez aşamasına kadar olan tüm aşamalar üzerine çalışmıştır. Yurt içi ve yurt dışında pek çok bilimsel kongre ve sempozyumda konuşmacı ve oturum başkanı olarak görev almıştır. Ağız-çene cerrahisi, dental implantoloji, zigoma implantları, ortognatik cerrahi, çene eklemi bozuklukları, estetik diş hekimliği ve botoks uygulamaları üzerine çalışmaktadır. Ulusal ve uluslararası indekslerde taranan pek çok yayını bulunmakta, çalışmalarını ağız-çene cerrahisi, dental implantoloji, estetik diş hekimliği, gülüş tasarımı ve diş hekimliğinde botoks uygulamaları üzerine devam ettirmektedir.
 
04/03/2021
Paylaş: