Donatella Versace; kendine özgü kişiliği, farklı yaşam tarzıyla, sadece moda dünyasının değil, dünya starlarıyla kurduğu dostluklarla cemiyet hayatının da en orijinal kadın figürlerinden…
Hikayesini son derece çarpıcı bulduğumuz Donatella Versace’ nin hayatına hep birlikte göz atmak istedik. İtalya’nın güneyinde dünyaya gelen Donetalla, abisi Gianni Versace’ nin Versace markasını yaratmasıyla yanına giderek moda danışmanı olarak çalışmaya başladı. Gianni Versace için Donatella sadece kız kardeşi değil, en yakın arkadaşı ve sırdaşıydı. Sofistike stili ve parlak fikirleriyle Donatella, Gianni’nin ilham perisiydi. Donatella Versace’ye kattığı ruhun yanında, dönemin “rock’n roll” ruhunu yansıtan Versace Versus koleksiyonunu yarattı.
Versace Versus koleksiyonu, özellikle gençlerin ve genç ruhu taşıyanların hayranlığını kazandı.
Aynı Zamanda Bir Reklam Dehası
Donetalla markanın gelişimi için reklamı oldukça önemli buluyordu. Bunun için sık sık Los Angeles, New York ve Milan gibi önemli moda şehirlerinde olan partilere katılarak markanın tanıtımını yaptı. Birçok ünlü isme kıyafet hediye etti ve ünlü modellerle çalıştı.
Bu moda dünyasında süper model anlayışını doğurdu. Bu noktada Donatella’nın tasarımcılığının yanında bir reklam dehası olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Böylelikle Versace grubu daha geniş bir beğeni kitlesine sahip olmayı başardı. 90’lı yılların ortalarında ağabeyine kanser teşhisi konması üzerine, Donatella işleri büyük ölçüde idare etmeye başladı. Gianni Versace’nin Miami’deki trajik ölümünün ardından ise Donatella Versace için hiç de kolay olmayan acı dolu bir süreç başladı. Özel hayatında ki sorunlarla birlikte ağabeyinin kaybıyla büyük bir çöküntü yaşayan Donetalla’yı ağır bir depresyon dönemi bekliyordu.
Acının Sanatsal Yaratıma Etkisi
Büyük sanatçıların hayatına baktığımızda, zor şartlar ve çoğunlukla sıkıntılı süreçlerle karşılaşırız. İmkansızlıkların yaratıcılığı arttırdığına inananlardanım. Van Gogh gibi yetenekli bir ressamın yaşarken sadece bir resmini satabilmiş olması büyük bir trajedi, heykeltraş Camille Claudel’in, ünlü heykeltraş Rodin’le yaşadığı büyük aşk sonunda tüm yaşamını akıl hastanesinde geçirmek zorunda kalması da keza…Ya da Frida’nın geçirdiği elim kaza sonucundaki sakatlığına rağmen yaptığı muhteşem resimler..
Donatella’da abisinin ölümüyle yolunu kaybetmiş, yıkılmıştı. Versace gibi büyük bir markanın sorumluluğu, abisinin yaratımlarına ne derece yaklaşabileceği, üretimlerinin aynı karşılığı bulup bulamayacağı konusundaki soru işaretleri bir süreliğine hayata küsmesine neden oldu. Ancak tüm güçlü kadınlar gibi, kendini toparlayarak yeteneğine sarıldı, bu dönemi sancılarına rağmen atlatarak, gece gündüz çalıştı. Veeee…
Acı olaydan bir yıl sonra, 1998 yılında Donatella Versace, kendi haute couture koleksiyonunu hazırlayarak, Versace Atelier koleksiyonunu Paris Ritz Otel’in havuzunun üstüne inşa ettirdiği cam podyumda sundu. Koleksiyonu ve defilesi büyük beğeni kazanan Donatella, böylelikle Versace’nin baş tasarımcısı olarak ilk sınavını da başarıyla vermiş oldu. Donatella Versace, 1997 yılından beri Versace markasının baş tasarımcısı ve kreatif direktörü olarak görevini başarıyla sürdürmeye devam ediyor.
Detayları merak edenler için 2013 ABD yapımı, Sara Sugarman yönetmenliğinde Donatelle Versace’ nin hayatını anlatan “House of Versace” filmini izlemenizi öneriyoruz.
İyi Seyirler..