Yaşlanma belirtilerinin yüzümüzde en yoğun görüldüğü yer olan göz çevresi ile ilgili bilgi almak üzere Dr. Hanzade Kocatürk’ün “Eye and More” kliniğine misafir olduk ve göz çevresi estetiği ile ilgili merak edilenleri sizler için sorduk.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Op. Dr. Hanzade Kocatürk. 1978 yılı İstanbul doğumluyum. Orta ve lise eğitimimi İstanbul (Erkek ) Lisesi’nde, üniversite eğitimimi İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Uzmanlık eğitimimi 2004- 2009 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları ABD’de aldım. 11 yıl çeşitli devlet hastanelerinde göz hekimi olarak çalıştıktan sonra 2020 yılında devlet görevimden ayrıldım ve Eye and More ismiyle kendi kliniğimi açtım. Eye and More kliniğimizde, adından da anlaşılacağı gibi hem göz hastalıkları hem de son iki yıldır birçok eğitim aldığım medikal estetik alanlarında danışanlarımıza hizmet vermekteyiz..
O zaman öncelikle sizin uzmanlık alanınızla başlayalım sohbetimize. Göz çevresi yaşlanma belirtileri nelerdir?
Göz kapağı derimiz, vücudumuzun diğer kısımlarına göre çok daha ince ve narin bir yapıya sahip, yağ bezleri açısındansa fakirdir. Bu nedenle yaşlanma etkilerine ve yerçekimine karşı çok daha hassastır. Mimik kaslarının sürekli hareketiyle de, kronolojik olarak en erken yaşlanan ve aynı zamanda yaşımızı en çabuk ele veren vücut bölümümüzdür. Özellikle bilgisayar ve akıllı telefon kullanımının çok arttığı son yıllarda ekrandan yayılan zararlı ışınların da etkisiyle, yaşlanma süreci çok daha erken başlamakta ve hızlı seyretmektedir...
Göz çevresindeki en yaygın estetik problemlerini; üst göz kapağı derisinde kırışıklıklar ve sarkmalar, alt göz kapağında torbalanmalar, deri katlantıları ve koyu halkalar, alt göz kapağında deri altındaki yüzey ve derin yağ pedlerinin erimesi veya aşağı doğru yer değiştirmesi ile oluşan boşluklar ve çukurluklar oluşturmaktadır.
Göz çevresi estetiği denildiğinde ilk olarak hangi işlemler bu tanımın içine girmektedir?
Göz çevresi estetiği kavramını, cerrahi ve cerrahi olmayan (ameliyatsız işlemler) olarak iki başlık altında toplayabiliriz. Cerrahi yöntem, biz göz hekimlerinin bleafaroplasti diye adlandırdığımız, ameliyathane ortamında lokal veya genel anestezi ile yapılan ameliyattır.
Cerrahi olmayan, yani ameliyatsız yöntemler ise plazma enerjisi kullanımından deri içine çeşitli mezoterapi kokteylleri enjeksiyonuna, botoks ve dolgu uygulamalarından ip ile göz kenarı ve kaş askılamaya, çeşitli lazer ve radyofrekans uygulamalarından HIFU(Fokuslu Ultrason) uygulamalarına kadar çok geniş bir yelpazeye yayılmış durumdadır.
Göz kapağında oluşan sarkma ve düşüklükleri ameliyatsız ve dikişsiz tedavi etmek mümkün diyebilir miyiz bu durumda?
Tabii ki mümkün. Eğer kapak düşüklüğü ve sarkmalar, kapaktaki deri fazlalıkları çok ileri boyutta değilse plazma enerjisi ile çok güzel sonuçlar alıyoruz. Ben kliniğimde bu tip hastalarımı Plexr cihazı ile tedavi ediyorum. Plexr’ın avantajı uygun vakalarda ameliyatsız, kanamasız, dikişsiz ve iz kalmadan, muayenehane koşullarında konforlu bir tedavi yöntemi olmasıdır.
Nasıl bir teknoloji ile çalışıyor Plexr cihazı?
Plexr cihazı, cilde temas etmeden, maddenin dördüncü hali olan plazma enerjisini kullanarak, çevre dokulara zarar vermeden direk hedef dokuyu buharlaştıran (süblime eden), çifte patentli bir plazma üretecidir. Yani katıyı (fazla deriyi) direk gaza çevirerek yok eden bir uygulama diyebiliriz.
Hangi yaş aralığına uygulanmasını öneriyorsunuz?
Uygulama için belirli bir yaş aralığı yok. Deri fazlalığı, sarkma ve kırışıklık olan vakalarda her yaşta uygulanabilir, hiçbir yan etkisi yoktur.
Plazma uygulamasını başka işlemlerle kombine olarak kullanıyor musunuz?
Elbette. Göz çevresi için uygulanan yöntemlerin hemen hepsi ile kombine olarak uygulanabilir. Kaz ayağı ve kaş ortasındaki dinamik çizgileri yok etmede ve kaşı hafif kaldırmada botulinum toksini injeksiyonu yapılabilir. Göz çevresindeki kuruluk, renk düzensizlikleri ve torbalanmalar için mezoterapi kokteyllerinden destek alıyoruz. Buna karşılık gözaltındaki çukurluklar ve yağ dokusu kaybına bağlı boşluklarda göz altı ışık dolgusu çok etkili. Kapak düşüklüğüne kaş düşüklüğü veya göz kenarı düşüklüğü de eşlik ediyorsa tedaviye ip askılama yöntemlerini ekleyebiliriz. Ayrıca kaş kaldırmada Fokuslu Ultrason (HIFU) uygulaması da çok başarılı.. Kısacası yıllara meydan okumak için birçok tedavi yöntemi mevcut. Yeter ki doğru hastaya doğru tedaviler uzman ellerde uygulansın...
Katkılarınız için çok teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim.