BURNUNUZ SİZE ÖZELDİR...
OP. DR. FURKAN ŞENGÖZ
Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
1987 yılında Erzurum’da doğdum. 2005 yılında Erzurum Mecidiye Anadolu Lisesinden mezun oldum ve aynı yıl Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesine girdim. Tıp eğitimini tamamladıktan sonra 2012-2017 yılları arasında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesinde Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi İhtisasını tamamladım. 2017-2018 yılları arasında Erzurum Mareşal Çakmak Asker
Hastanesinde mecburi hizmetini tamamladım. Özellikle son 9 yıldır Türkiye’nin neredeyse her ilinden ve dünyanın bir çok merkezinden gelen yaklaşık 7000 hastanın ameliyatını gerçekleştirdim.
Dr. Furkan Şengöz Kliniklerinde hangi estetik uygulamalar yapılmaktadır?
Estetik Burun Ameliyatları (ULTRASONİK RINOPLASTİ), Revizyon (Düzeltme) Burun Ameliyatları (ENDOSKOPİK KO STA YÖNTEMİ),
Çene Burun Alın Uyumu ve Profiloplasti,
Yüze Yağ Enjeksiyonları, Kepçe Kulak Ameliyatları,
Gamze Estetiği, Bişektomi (Hollywood Yanağı)
Burun Sağlığı ile ilgili tüm ameliyatlar.
Ayrıca;
Botox Enjeksiyonları
Dolgu Enjeksiyonları
Dr. Furkan Şengöz Klinikleri olarak hedefleriniz ve Mottonuz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Klinik olarak hedefimiz ve mottomuz; ülkemizde sayısız sayıda ameliyat yaparak geliştirdiğimiz ameliyat teknikleri sayesinde dünyanın bir çok ülkesinde ameliyat
yapan dünyanın sayılı kliniklerinin arasına girmek.
Burun Estetiği operasyonlarınızda olacak hastalara önerileriniz nedir?
Burnunuz Size Özeldir...
Burnunuzun görünümünden memnun değilsiniz ve size yakışacak burun formu konusunda da aklınız karışık...Çevrenizdeki kişilerin ya da televizyondaki ünlülerin
burunlarını daha yakından incelemeye başladınız ve o popüler sanatçının burnunun size de yakışacağını düşünüyorsunuz. O zaman şimdi bu düşüncenize biraz
ara verin…Çünkü her burun kişiye özeldir ve ideal burun; kişinin yüzüne en uygun ve yüzün diğer kısımlarına orantılı burundur. Unutmamalı ki herkesin yüz oranı farklıdır ve
bir başkasında beğenilen burun şekli sizde güzel durmayabilir. Yüz güzelliğinde, bütünü oluşturan organların tek başına güzel olmaları değil, oransal uyumları ve birlikte güzel
görünmeleri önemlidir. Uzun bir yüzde kısa bir burun çirkin görünebileceği gibi; tam tersi yuvarlak, küçük bir yüzde, uzun burun ve sivri bir çene bütünlüğü bozacağından hoş görünmeyecektir. Bu nedenle yüz bölgesinde bir estetik ameliyat planlarken yüzün şekli, oranları ve hatta cildin kalitesi, karakteri ameliyat öncesinde yeterince analiz edilmeli ve yeni planlanan burun şekli buna göre tasarlanmalıdır. Tüm bunların yanında yüzdeki asimetrik bozukluklar ve burun, alın, çene ve yanak oranlarının uyumsuzluğu ameliyat sonrasındaki başarılı sonucu etkileyen önemli ayrıntılardır. Bu nedenle yüz analizi aşamasında doktorunuzun gözlemlediği ve sorunun çözümü için size önerebileceği ek uygulamalar kimi zaman burun ameliyatınızın başarısını etkileyen temel faktörler olabilmektedir. Örneğin çene ya da alnınız burnunuza göre geride ise, sadece burnunuzun ameliyat edilmesi burnunuzu ve yüzünüzü güzelleştirmek yerine, oranları daha da bozup ameliyatlı burun görüntüsüne yol açabilir. Yüzümüzdeki çıkıntılı bölgelerin birbiri ile uyum içinde olması doğal bir ahenk sağlayacak ve bizimle yeni tanışan insanların ameliyat olduğumuzu anlamalarını engelleyecektir. Başarılı geçmiş burun estetik ameliyatlarından önce ve sonra çekilmiş fotoğrafları yan yana koyduğunuzda bakışlarda ve duruştaki değişim göze çarpar. Bu durum sadece burun şeklinden kaynaklanan bir değişimden daha çok, kişinin kendisine olan güven artışının getirdiği bir sonuçtur. Hedefe ulaşılmış ve iyi bir sonuç edilmiş burun estetik ameliyatı sonrasında özgüvendeki artış
kişinin postürünü, yaşama bakışını, günlük enerjisini olumlu yönde etkileyecektir. Burun şekil bozukluğu nedeniyle yüzde mevcut olan negatif etki ya da mutsuz ifade ameliyat sonrası kaybolacağından genellikle çevrenizdeki kişiler geçirmiş olduğunuz burun ameliyatından daha fazlasını algılayacak ve genel olarak olumlu etkiyi
hissedeceklerdir.
Kimler ultrasonik rinoplasti için uygun adaylardır?
Bu yöntem hemen hemen her hastada, hem revizyon hastalarında hem de ilk defa ameliyat olacak hastaların hepsinde kullanılabilir. İnce derili hastalarda da, kalın derili
hastalarda da kullanılabilir. Kısacası hemen hemen tüm hastalar ultrasonik rinoplasti yani ultrasonik kemik şekillendirmesi için uygun adaydır.
Ultrasonik rinoplasti nedir?
Ultrasonik rinoplasti kemiği keserken kontrolü cerraha verir. Yani kontrol bizde olur. Düşünün ki bir şey çizeceksiniz ama istediğiniz yerden çizemiyorsunuz, o zaman başarılı
olamazsınız. O yüzden biz kemiği aynı kalemle çizer gibi çok ince bir şekilde istediğimiz yerlerden kesebiliyoruz ve böylece kemik şekillendirmesi konusunda işi şansa bırakmıyoruz. Dolayısıyla ameliyatın sonucuyla ilgili öngörülü bir çalışma yapmış oluyoruz. Bu sayede de daha zarif, daha güzel burunlar elde edebiliyoruz.
Ultrasonik Rinoplasti ile yapılan burun ameliyatlarında burun kemikleri çekiç ve keski kullanılmadan, ULTRASONİC olarak, yani ses dalgaları ile kesiliyor. Bu yöntem yumuşak doku ve damar yapılarına zarar vermeden sadece burun kemiklerini kestiği için kanama olmuyor. Kanama olmadığı için de ameliyat
sonrası morluk ve şişlik gözlemlenmiyor.
İlk ameliyatımda istediğim sonucu alamayan hasta ikinci ameliyatta istediği görüntüye
kavuşabilir mi?
İlk defa burun ameliyatı olacak hastalarımıza yaptığımız gibi revizyon burun ameliyatı yapacağımız hastalarımıza da ilk olarak yüz analizi ve uygun burun planlaması
yapılmaktadır. Ancak ilk ameliyattan farklı olarak, revizyon burun ameliyatı için mevcut burnun durumu, elde edilecek sonuç ve beklenti açısından daha önemlidir. Bu süreç, mevcut durumun değerlendirilmesi ve beklentilerin gerçekçi bir şekilde ifade edilmesini gerektirir. Ameliyatı gerçekleştirecek cerrahın bu alandaki deneyimi büyük önem taşır ve iyileşme sürecinin ilk operasyona göre daha uzun sürebileceği akılda tutulmalıdır. Doğru cerrahi teknikler ve uzman cerrah seçimiyle, hastalar genellikle arzu ettikleri sonuca
ulaşabilirler.
Rinoplastide açık teknik mi kapalı teknik mi üstündür?
Açık ve kapalı teknik olarak iki ayrı şekilde yapılan burun estetiği ameliyatlarında; açık rinoplasti tekniği ile burun kıkırdak ve kemik yapıları daha ayrıntılı şekillendirilebilir.
Özellikle burun uç kısmında problemi olan kişilerde açık teknik burun ameliyatı kullanılması daha uygundur. Kapalı teknik rinoplastide ise; burun şekillendirilirken tüm
kesiler burun içerisine gizlendiği için burunda dıştan görünen bir iz kalmamaktadır. Bu teknik burunda ciddi bir şekil bozukluğu yoksa tercih edilir. Günümüz doktorları
arasında bu iki yöntemin faydaları ve zararları konusunda fikir ayrılıkları yaşansa da, ben hastalarımın ihtiyaçları doğrultusunda kullanacağım tekniğe karar vermenin daha doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmekteyim.
Sağlık Turizminde yoğun çalışmalarınız var. Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz?
Şu ana kadar tüm dünyada 65 ülkeden 1000’i aşkın yabancı hastamızı ameliyat ettik. Amacımız tabii ki daha fazla ülke ve hastaya ulaşmak. Bu hedef benim ve tüm klinik
arkadaşlarımın en büyük motivasyonu. Yurtdışından gelen hastalarımızı hem ameliyat başarımızla mutlu etmek istiyoruz hem de arka planda yaptğımız tüm otel transfer
organizasyonuyla kusursuz bir organizasyon gerçekleştirmek istiyoruz. Biliyoruz ki tüm bu organizasyon kusursuzluğu hem kliniğimizi hem Türkiye’yi temsil ediyor.
Revizyon burun ameliyatının önemi ve kimlere gerekir?
Hasta için revizyon burun estetik ameliyatı birinci ameliyattan daha zor değildir. Revizyon ameliyatının zorluğu, daha çok ameliyatı yapacak cerrahı ilgilendiren
bir noktadır. Ancak burun içerisinde yeterli kıkırdak dokunun olmadığı durumlarda kulak ya da kaburga kıkırdağı alındığı durumlarda hasta için ikinci bir yara
bölgesi olacaktır. Hiç ameliyat olmamış bir burun, görüntü olarak ne kadar kötü olsa da, doğal anatomik yapılarına müdahale edilmediği için cerrah açısından çok daha
kolay şekillendirilebilir ve ameliyat öncesinde iç yapısı çok daha kolay tahmin edilebilir bir burundur. Daha önce ameliyat olmuş bir burunda ise burnu şekillendirmek için
kullandığımız burun orta duvarındaki kıkırdak doku (septum) kullanılmış ve burun anatomik oluşumları şekil değiştirmiştir.
Yüz tipine uygun buruna nasıl karar verilir?
Burun estetiğinde kişiye uygun burun şekli belirlenirken simetri ve orantının yanında kişinin yüz tipi de dikkate alınır. Yüz tipinizse yüzünüzün şekline, yaşınıza, cinsiyetinize, etnik kökeninize ve hatta kişiliğinize bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Yüz tipinize uygun burun şekli her ne kadar cerrahınızla birlikte size özel olarak verilmesi gereken bir karar olsa da, toplumda kabul görmüş bazı estetik yargılar bulunmaktadır. Yüz şekli, güzelliğin evrensel olarak kabul görmüş karakteristiklerinden biriyle, yani simetriyle doğrudan bağlantılıdır. Yuvarlak, kare, oval, üçgen, dikdörtgen v.s. yüzünüzün şekli ne olursa olsun, ön yüzden yatay olarak 3 eşit parçaya bölündüğünde 1/3’lük kısmı, dikey olarak 5 eşit parçaya bölündüğünde 1/5’lik kısmı, profilden 3 eşit parçaya bölündüğünde ise 1/3’lük kısmına denk gelecek şekilde tasarlanmalıdır. Bu oran dikey ve yatay
bölünmelerin her ikisinde de diğer bölümlerle eşit oranda olmalıdır. Yani burun bölgesi gözün kapladığı alandan daha geniş olmamalıdır. Bu hesaplama göz önünde
bulundurulduğunda yuvarlak bir yüze küçük ve ince burun yapılması oranların bozulmasına neden olur ve estetik bir görünüm oluşturmaz.
Yüzün simetrik yapısının oturtulmasında odak noktasında olan burnun çok önemli bir etkisi vardır. Yüzün karakteristik özelliğini kaybetmemesi için buruna
verilecek yeni şeklin yüzün genel özellikleriyle çok uyumlu olması gerekir. Burnun şeklinin yüzle ilişkisi yüzün kemik yapısıyla bir bütün olarak ayarlanır, örneğin
yüzdeki dikey değişiklikler yüzün uzun veya kısa görünmesine neden olabilir. Burun bölgesinin kapladığı orta kısmın uzun olması yüzün de uzun görünmesine yol
açar. Yüz profili düzenlenirken burun şeklinin önemi sadece ön cepheden değil profilden de burun şeklinin yüze uyum sağlaması gerekir. Buruna şekil verirken,
profil görüntüsünü etkileyen bazı temel oran ve açılar bulunur; alın-burun açısı, burun- dudak açısı, burun-çene açısı, çene-boyun açısı, kulak-burun büyüklüğü
oranı, alın-burun-çene- oranları gibi. Bu oran ve açıların da birbiriyle dengeli olması gerekir. Örneğin, profilden bakıldığında büyük duran bir buruna şekil verirken alnın
ve çenenin açısına da dikkat edilmesi gerekir aksi takdirde istenilen simetri ve estetik görünüm yakalanamaz. Elbette azımsanmayacak oranda insanda yüz oranları
simetrik ve ideal değildir. Örneğin, üst yüz, orta yüz ve alt yüz oranları bozuk olan bir kişide burun ameliyatı planlanırken oransal bozuklukların mutlaka göz önünde
bulundurulması gereklidir. Alt yüzün uzun olduğu durumlarda burnun çok kısaltılmaması ve oranların dengelenmesi gerekebilir. Aynı şekilde alın, burun ve çene uyumu bozuk olan bir kişide burun estetiği planlanırken gerektiğinde alına yağ enjeksiyonu ya da beraberinde çene ucu estetiği de gerekebilmektedir. Profilden burun çıkıntısı yani burun ve alın arasındaki nazolabial açının belirlenmesi kadın ve erkek arasında farklılık gösterir. Örneğin, nazofrontal (burun-alın) açı 115-130 derece, nazolabial (burun-dudak) açı 90-120 derece arasındadır. Bu oran kadınlarda daha geniş erkeklerde ise daha dar olmalıdır. Burun estetiği ameliyatından önce tüm bu oranlar hesaplanarak tüm
açılardan yüze en uygun burun şekline karar verilir. Üç boyutlu imajlar hazırlanarak hasta nasıl bir buruna sahip olacağı konusunda bilgilendirilebilir
Burun estetiğinde cilt yapısı önemli midir? İnce ve kalın deri cildi olan hastalar arasında iyileşmede farklılıklar var mı?
İnce derili hastalar genellikle 6-12 ay içinde tam iyileşme gösterirken, kalın derili hastalarda bu süre 1-2 yıl arasında değişebilir. Kalın derili hastalar, iyileşme
sürecinin uzunluğunu ve sonuçların zaman içinde ortaya çıkacağını göz önünde bulundurmalıdır. Kalın derili ve ince derili hasta arasındaki en önemli fark sonuç değil,
sabırdır. Doğru cerrah seçimi ve ameliyat sonrası önerilere uyum, her iki durumda da en iyi sonuçların alınmasına yardımcı olur.
Sonuç olarak, ince ve kalın derili burun yapısına sahip bireylerin her ikisi de başarılı estetik sonuçlar elde edebilir. Önemli olan, hastanın kendine has özelliklerine
uygun bir cerrahi planın yapılması ve sürecin doğru yönetilmesidir.