MEME BÜYÜTME ESTETİĞİNDE SON TEKNİKLER VE SÜREÇLER
Op. Dr. KIRDAR GÜNEY
Plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı
Hiçbir zaman “ameliyat için geç” ya da “yaşım geçti” diye düşünülmemelidir. Estetik ve fonksiyonel açıdan ihtiyaç duyan her birey, uygun sağlık koşulları sağlandığında bu ameliyatlardan fayda görebilir.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Op. Dr. Kırdar Güney, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanıyım.
Tıp eğitimimi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, uzmanlık eğitimimi ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladıktan sonra
11 yıldır uzman olarak bu alanda çalışmaktayım.
Türkiye ve Almanya’da birçok saygın klinikte görev aldıktan sonra şu anda Berlin’de kendi kliniğim
Aesthecube’de hizmet veriyorum. Özellikle
göz kapağı estetiği, vücut şekillendirme ve meme estetiği üzerine yoğunlaşıyorum. Bunun yanı sıra,
ameliyatsız estetik işlemler konusunda uluslararası eğitmenlik yapıyor ve farklı ülkelerde meslektaşlarıma eğitimler veriyorum.
Meme Büyütme Ameliyatı kimler için uygundur?
Meme büyütme ameliyatı, göğüs hacmini artırmak, daha dik ve dolgun bir görünüm elde etmek ya da asimetrileri gidermek isteyen kadınlar için uygundur. Özellikle doğum, emzirme veya kilo değişiklikleri sonrası hacim kaybı yaşayan hastalar, bu ameliyat sayesinde istedikleri forma kavuşabilirler.
Ameliyat için en önemli kriterlerden biri,
gelişimin tamamlanmış olmasıdır. Ayrıca, genel sağlık durumu iyi olan ve ameliyata engel bir sistemik hastalığı bulunmayan kişiler uygun adaylardır.
Beklentilerin gerçekçi olması da çok önemlidir; operasyon estetik görünümde belirgin bir iyileşme sağlar, ancak hayatı kökten değiştiren bir işlem değildir.
Bunun yanında, içinde bulunduğumuz
ekim ayı “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olduğundan, tüm hastaların
meme taramalarını ihmal etmemesi gerektiğini özellikle vurgulamak isterim. Estetik amaçlı planlanan her ameliyat öncesinde düzenli kontrollerin yapılması, sağlığın korunması açısından hayati önem taşır.
Meme Büyütme Ameliyatı için nasıl bir yol haritası çiziyorsunuz?
Aslında en önemli aşama, kişinin bu ameliyatı gerçekten istemesi ve randevu alarak karşıma gelmesidir.
İlk görüşme sürecin en kritik kısmıdır ve en çok vakti de burada harcarız. Bu aşamada hastaya tüm ayrıntılı bilgiler verilir, süreç baştan sona anlatılır ve beklentiler netleştirilir.
Kişi ameliyata karar verdikten sonra,
fotoğrafları çekilir ve 3 boyutlu analiz yapılır. Bu analizle birlikte, farklı protez tipleri eş zamanlı olarak simülasyonda kullanılır. Hasta, kendi 3 boyutlu görüntüsü üzerinden olası sonuçları görür ve implant seçimini birlikte yaparız.
Bu süreçte ayrıca, hastaya uygun
protez tipi (yuvarlak veya anatomik), büyüklüğü ve yerleşim planı (kas altı veya kas üstü) belirlenir. Bu noktada, hastanın beden ölçüleri, deri kalınlığı ve meme dokusunun yapısı dikkate alınır.
Ameliyat öncesinde mutlaka
meme taraması (mamografi ya da ultrason) yapılır. Ayrıca, genel anestezi için gerekli tüm tetkikler hazırlanır. Böylece hasta, hem estetik açıdan güvenli bir planlamaya sahip olur, hem de tıbbi olarak ameliyata eksiksiz hazırlanmış olur.
Meme Büyütme Ameliyatlarında hangi teknikleri uygulamaktasınız?
Meme Büyütme Ameliyatlarında tek tip bir standart yoktur; her hasta için
kişiye özel teknik seçilir. Burada önemli olan hastanın beklentileri, meme dokusunun kalınlığı, deri yapısı ve yaşam tarzıdır.
Giriş Yolları:
En sık kullandığım, giriş yolu
meme altı (inframamariyal kesi) üzerinden yapılan tekniktir. Bu yöntem hem cerraha geniş bir görüş alanı sağlar, hem de implantın simetrik ve güvenli bir şekilde yerleştirilmesine imkan tanır.
Bazı özel durumlarda
areola çevresinden (periareolar kesi) de giriş yapılabilir.
İmplant Yerleşimi:
- Kas altı (subpektoral / dual-plane): En çok tercih ettiğim yöntemdir. Özellikle meme dokusu ince olan hastalarda tercih edilir. Bu yerleşimde üst kısım daha dolgun görünür, protezin görünürlüğü azalır ve daha doğal bir sonuç elde edilir.
- Kas üstü (subglandüler, subfasyal): Yeterli meme dokusu olan ve daha doğal sonuç isteyen hastalarda uygulanabilir. Özellikle profesyonel sporcular veya kas dokusunun aktif şekilde kullanıldığı kişiler için kas altı yerine uygun bir alternatiftir.
Kombinasyon Teknikleri:
Bazı durumlarda, özellikle dokusu ince olan hastalarda implant ile birlikte
deri altı dokuya yağ enjeksiyonu yapılabilir. Bu kombinasyon, dekolte hattının daha doğal görünmesine ve implant kenarlarının yumuşatılmasına katkı sağlar.
Protez Seçenekleri:
Hastanın vücut ölçüleri, deri ve meme dokusunun kalınlığına göre
yuvarlak, anatomik (damla şekilli), pürtüklü veya düz yüzeyli silikon jelli protez seçilir. Burada amaç, hastaya en estetik ve doğal sonucu sunmaktır.
Eğer hastanızda yeterli meme dokusu yoksa nasıl bir yol izliyorsunuz?
Meme dokusu yetersiz olan hastalarda temel yaklaşım; hem estetik açıdan doğal bir görünüm sağlamak, hem de protezin kenarlarının belli olmamasını garanti etmektir. Bu nedenle birkaç yöntem uygulanabilir:
- Kas altı yerleşim (dual-plane teknik): Protez, kasın altına yerleştirildiğinde üst bölgede daha doğal bir dolgunluk sağlanır ve protezin dışarıdan belli olma ihtimali azaltılır.
- Yağ enjeksiyonu (lipofilling) ile protezlerin beraber uygulanması: Yetersiz meme dokusu olan hastalarda, protezin üzerine subkutan (deri altı tabaka) yağ enjeksiyonu yapılabilir. Bu teknikle dekolte hattı daha yumuşak ve doğal görünür, implantın kenarları daha az hissedilir.
- Protez seçimi: Doku kalınlığı az olan kişilerde, genellikle daha düşük profil ya da damla (anatomik) protezler tercih edilebilir. Böylece doğal görünüm ön planda tutulur.
Meme Büyütme Ameliyatlarında hangi durumlarda yağ enjeksiyonu ile kombine edilmesini önermekte siniz?
Bazı hastalarda tek başına implant yeterli olmaz ve daha doğal, yumuşak bir sonuç için
yağ enjeksiyonu ile kombine etmek gerekir. Bu yöntem özellikle şu durumlarda tercih edilir:
- İnce deri ve yetersiz doku örtüsü: İmplantın kenarlarının belli olma riski olan çok zayıf veya doku kalınlığı düşük hastalarda, yağ enjeksiyonu üst tabakayı destekler.
- Dekolte hattı ve üst pol dolgunluğu: İmplant ile istenen sonuç elde edilse bile üst göğüs bölgesinde boşluk kalabiliyorsa, yağ enjeksiyonu ile daha estetik bir geçiş sağlanır.
- Asimetri düzeltme: Doğuştan ya da gelişimsel farklılık nedeniyle iki meme arasında hacim farkı varsa, yağ enjeksiyonu asimetrinin dengelenmesinde önemli bir yardımcıdır.
- Doğallık isteyen hastalar: Daha yumuşak, doğal bir görünüm talep edenlerde yağ dokusu destekleyici olarak eklenebilir.
- Revizyon ameliyatları: Daha önce implant ameliyatı geçiren ve memede kontur düzensizliği ya da boşlukları olan hastalarda, yağ enjeksiyonu ile ek düzeltme yapılabilir.
Bu nedenle yağ enjeksiyonunu yalnızca
subkutan (deri altı) tabakaya uyguluyorum, meme dokusu (gland) içine yağ enjeksiyonu yapmıyorum. Çünkü yağ nekrozuna yol açarak taramalarda yanlış pozitif sonuçlara neden olabiliyor ve kök hücre içeriği sebebiyle uzun vadede biyolojik etkileri belirsiz. Bu nedenle yağ enjeksiyonunu sadece subkutan tabakaya uyguluyorum, böylece daha güvenli bir yöntemle implant kenarlarını gizleyip, daha doğal ve yumuşak sonuçlar elde ediyorum.
Son dönemlerde silikon ve protezlerde en çok hangi teknoloji tercih ediliyor? Neden?
Günümüzde en çok tercih edilen implant teknolojileri
kohesif jel dolgulu silikon implantlardır. Özellikle
5. nesil implantlar, yani form stabil (gummy bear) implantlar, güvenlik ve estetik açısından öne çıkmaktadır. Bu implantlar yırtılsa bile içindeki jel dağılmaz, şeklini korur.
Ayrıca yüzey teknolojisinde de büyük ilerlemeler oldu. Eskiden kullanılan
makro-texture yüzeyler BIA-ALCL (implanta bağlı lenfoma) riski nedeniyle artık terk edildi. Günümüzde daha güvenli olan
mikro-texture ya da
nano-texture yüzeyli implantlar, hem doku ile daha iyi uyum sağlıyor hem de kapsül kontraktürü riskini azaltıyor.
Buna ek olarak tamamen pürüzsüz implantlar da bazı durumlarda tercih edilebiliyor. Ben kendi pratiğimde, güvenilirliği kanıtlanmış CE onaylı ve FDA onaylı implantları seçiyorum. Böylece hastaya hem estetik açıdan daha doğal sonuç sağlıyorum, hem de güvenlik açısından en yüksek standartları sunuyorum.
Ameliyat sonrası iyileşme süreci ne kadar sürüyor? Nelere dikkat edilmesi gerekiyor?
Meme büyütme ameliyatı sonrasında hastalar, genellikle aynı gün veya bir gece hastanede kaldıktan sonra taburcu edilir. İlk birkaç gün özellikle göğüs bölgesinde gerginlik, hafif ağrı ve ödem görülebilir; bu durum tamamen normaldir.
Çoğu hasta
1hafta içinde gündelik işlerine dönebilir, ancak ağır spor aktivitelerine ve göğüs kaslarını zorlayacak hareketlere
4-6 hafta ara verilmesi gerekir. Şişlik ve morluklar genellikle 2-3 hafta içinde azalır, nihai estetik sonuç ise genellikle
3-6 ay içinde oturur.
Ameliyat sonrası dönemde en çok dikkat edilmesi gereken noktalar:
- İlk haftalarda özel medikal sütyen kullanılması,
- Göğüs bölgesine ani darbe ve travmalardan korunma,
- Dikiş bölgesinin hijyenine dikkat etme,
- Düzenli kontrollerin aksatılmaması.
Meme Estetiği planlayan hastalara tavsiyeleriniz?
Hiçbir zaman “ameliyat için geç” ya da “yaşım geçti” diye düşünülmemelidir. Estetik ve fonksiyonel açıdan ihtiyaç duyan her birey, uygun sağlık koşulları sağlandığında bu ameliyatlardan fayda görebilir.
En önemli nokta, kişinin bu kararı sadece kendi isteğiyle ve kendi mutluluğu için vermesidir. Sürecin başarısı, ameliyat öncesinde yapılan doğru hazırlık, kullanılan teknikler ve ameliyat sonrasındaki düzenli takip ile yakından ilişkilidir.
Benim kendi pratiğimde, bu hazırlık sürecine
çok detaylı planlama, 3D analiz, doğru implant seçimi ve hastaya özel yaklaşım dahil oluyor. Ameliyat sonrasında da sürecin her aşamasında hastamın yanında olarak,
tecrübem ve titizliğim sayesinde güvenli ve tatmin edici sonuçlar elde etmeyi hedefliyorum.
Dolayısıyla hastalara en önemli tavsiyem, gerçekçi beklentilerle sürece başlamaları, sabırlı olmaları ve deneyimli bir cerrahla çalışmalarıdır. Böylece hem sağlık hem de estetik açıdan en iyi sonuçlara ulaşmak mümkündür.
Op. Dr. Kırdar Güney
Aesthecube GmbH
Schicklerstraße 5, 10179 Berlin
Email:
info@aesthecube.com
Tel: +49 30 5199969 08
Instagram: @aesthecube, @kirdarguney
Tiktok: @kirdarguney
