Türkiye; özellikle de İstanbul sağlık turizmi açısından tüm dünyada cazibe merkezi olarak son yıllarda yoğun ilgi görmekte. Bu ilginin nedeninin öncelikle Türk doktorlarının bilgi, eğitim ve tecrübelerinin kalitesiyle doğru orantılı olduğunu söylemek mümkün. Bir diğer etken de; sağlık ihtiyaçları için ülkemize gelen hastaların, yüksek standartlarda alınan sağlık hizmetini uygun maliyetlerle çözebilmeleri. Medikal ve Plastik Cerrahi alanında çalışan doktorlarımız estetik alanında Avrupa, Ortadoğu başta olmak üzere tercihlerde üst sırada yer alarak yoğun bir talebi karşılıyor. Sağlık Turizmi konusunda tercih edilen doktorlarımızdan Op. Dr. Ahmet Alp’in görüşlerini almak üzere sizler için Nişantaşında’ki kliniğine misafir olduk.
-Size göre Türkiye’nin estetik alanında tüm dünyadan yoğun talep görmesinin sebebi nedir?
"Ülkemiz zaten tarihi mirasları, coğrafi güzellikleriyle turizm denildiği zaman akla ilk gelen lokasyonlar arasında yer alıyor. Türkiye alternatif turizm çeşidinin bir araya gelebilmesi ile her yıl milyonlarca insanın farklı mevsimlerde tatil yapmayı tercih ettiği ülkelerden birisi. Sağlık alanında da başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünya genelinde hem yüksek standartlarda hem de kıyaslandığında çok daha düşük maliyetlerle hizmet almanın mümkün olduğu ülkelerden birisi. Bu nedenle de ülkemizde sağlık turizmi her geçen gün büyüyen payı ile dikkat çekiyor"
-Kliniğinizde dünyanın dört bir yanından gelen yoğun talepleri karşılamaktasınız ancak Ortadoğu, İsrail tarafından özellikle tercih edilmeyi neye bağlıyorsunuz?
"Hiç şüphesiz bu talebin temelinde hastalarımızla iyi inşa ettiğimiz güven duygusu yatmaktadır. Doktorla hastanın arasında oluşan güven bağı en önemli etkenlerden biri. Sağlıkta siyaset olmayacağının, insan ilişkilerinin politikadan bağımsız kurulacağının en güzel örneklerinden biri her yıl İsrail'den gelen yüzlerce hastamdır. Ülke ilişkileri olarak bakıldığında dinamikler hep negatif yönlü olsa da söz konusu sağlık olduğu zaman insanların güvende ve rahat hissetmeleri çok önemli. Biz de kliniğimizde bu güveni ve konforu sağlayabildiğimiz için insanların dil, din, ırk, millet ayırt etmeden kendilerini emanet edebilecekleri sağlıklı ortamı yaratıyoruz"
-İsrail ile dediğiniz gibi siyasi olarak ilişkilerde zorlanırken bir hekim olarak bu iletişimi nasıl sağladınız?
İsrail gibi nispeten kapalı ve ön yargılı olduğunu düşündüğümüz ülkelerden yoğun talep ile karşılaşmak hekim olarak sağlayabildiğim güvenin anlaşıldığını görmek açısından çok önemli. Bu güvenin tesisi için tabi ki biz de çok çaba harcadık. İsrail'e gidip orda hastalarımızla buluşup toplantılar yaptık. Paylaştığımız bilgilerle
onlara Türkiye'nin güvenilir bir ülke olduğunu hissettirdik"
-Sağlık Turizmi ülkemiz için gelir kaynağı açısından büyük önem teşkil ediyor, bu konuda yoğun çalışmalar yapan bir hekim olarak aynı zamanda bir misyon yüklendiğinizi de söylemek mümkün olabilir mi?
"Tabi ki, konumumuz gereği kıtaları birbirine bağlayan, tarihiyle en eski uygarlıklara ev sahipliği yapmış zengin kültürlerin mirasını taşıyan çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemize sağlık turizmi için gelen kişilerin elde ettikleri memnuniyetler neticesinde düşüncelerinin değişmesi ve sonraki dönemlerde de Türkiye'yi farklı gereksinimlerinde tercih etmeleri benim için çok önemli. Bizler sağlık alanında sunduğumuz kalite ve yüksek standartlar ile uzun vadede ülke turizmine de katkı sağlayabiliyor olmanın, insanların tercihlerine etki edebilmenin mutluluğunu yaşıyoruz"
02/04/2021